Uz.Dr. Erkut Etçioğlu
23 Eylül 2021

COVID-19 VE AŞISI

 

COVID-19; ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmıştır ve virüsün geçirdiği mutasyonlarla, oluşan varyantlarla küresel tehditini halen devam ettirmektedir. Bu sorun Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından halk sağlığı acili olarak tanımlanmasından bu yana milyonlarca insanın ölümüne yol açmıştır.

Sağlık tehditinin yanında ekonomik açıdan da ciddi sorunlar oluşturmuştur ve bu durum devam etmektedir.

COVID-19 için henüz güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmış bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Tedavi yöntemlerine yönelik çalışmalar devam etmektedir.

Net bir tedavisinin henüz olmaması nedeniyle virüsten korunmak öncelikli hedeftir. Hasta bireylerin ortama yaydıkları damlacıklar yoluyla bulaşan hastalıktan korunmak için maske kullanımı, mesafe kurallarına uyum ve el hijyeninin sağlanması oldukça önem arz etmektedir.

Bu küresel tehdit insanlık tarihinde ilk değildir ve son olmayacaktır. Yüzyıllar öncesinden günümüze kadar birçok salgın görülmüş olup büyük felaketlere yol açmıştır. Bu felaketlerin bağışıklığın sağlanamamasından dolayı gerçekleştiğini belirtmek yanlış olmayacaktır. Bu hastalıklara karşı geliştirilen aşılarla felaketlerin sonlanması bağışıklığın önemini vurgular niteliktedir. Bağışıklığın sağlanması neticesinde yok olan birçok hastalık vardır. Bağışıklamayı sağlayacak yegane güç ise aşıdır.

Aşı; bir enfeksiyona karşı bağışıklık sağlamak için hazırlanmış, vücuda çeşitli yollarla verilen biyolojik ürünler olarak tanımlanır. Aşı, insanları hastalıklardan ve hastalıkların neden olduğu sonuçlardan koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop ya da toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma geliştirir. Böylece vücut mikropla karşılaştığında önceden geliştirdiği savunma sistemini kullanarak mikropla savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Bu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır. Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır.

Aşılar, vücutta bağışıklık sistemini uyaran belirli bir organizmanın (antijen) zayıflatılmış veya etkisizleştirilmiş kısımlarını içerir. Yeni aşılar, antijenin kendisinden ziyade antijen üretme planını içerir. Aşı uygulanan kişide, bu zayıflatılmış versiyon hastalığa neden olmayacak ancak bağışıklık sistemini mikroba verilen ilk tepkide olduğu gibi çok fazla tepki vermesi için harekete geçirecektir. Bazı aşılar, haftalar veya aylar aralığında verilen birden çok doz gerektirir. Bu, bazen uzun ömürlü antikorların üretimine ve bellek hücrelerinin gelişimine izin vermek için gereklidir. Bu şekilde vücut, hastalığa neden olan belirli bir organizma ile savaşmak için eğitilir ve gelecekte maruz kaldığında hızla savaşmak için hafızasını oluşturur.

COVID-19’un netleşmiş bir tedavisinin olmaması, mutasyonlar ve varyantlarla küresel tehditini devam ettirmesi, sağlığın yanısıra ekonomik, sosyal, psikolojik birçok alanı etkilemesi; bu hastalığa bağışık olmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösterir niteliktedir.

Günümüz çalışmaları teknolojinin de yardımıyla hızla ilerlemiş ve birçok yöntemle etkisini gösteren aşılar geliştirilmiştir. Bunlar;

1.İnaktif Aşılar

●Gelenekselleşmiş yöntemlerle üretilir.

Virüs parçalanıp etkisiz hale getirilerek vücudumuza zarar verilmeden bağışıklığımız uyarılır.

●Uzun dönem etkileri konusunda diğer aşılara kıyasla daha net konuşulabilir.

●Öldürülmüş virüs ihtiva etmelerinden dolayı ilk aşamada daha güvenli olduğu kabul edilir. 

●2-8°Cde saklanabilir.

●Üretimi diğerlerine göre daha zor ve yavaştır.  

●Türkiyede yapılan faz III çalışmasının ara değerlendirme sonuçlarına göre aşının etkinliği %91,25 olarak tespit edilmiştir.

●Sinovac aşısı bu sınıfa girmektedir.

2.Viral Vektör (Adenovirüs) Aşıları

●Grip benzeri hastalık yapan bir virüsün (adenovirüs) genetik müdahale sonrası Koronavirüs proteini ile desteklenerek insanda bağışıklık oluşturması amaçlanır.

●Bu aşılar; Zika, Chikungunya gibi viral hastalıklara karşı uzun bir süredir faz III aşamasındaydı. 

●Aşıların içindeki mikroorganizmalar canlı olmakla birlikte, güçsüzleştirildiklerinden dolayı insanlarda hastalık yapamazlar. 

●Avantajı 2-8°C arasında, yani rutin olarak kullanılan aşı dolaplarında saklanabilmeleridir.

●Yeni aşı geliştirme teknolojilerindendir. 

●Sputnik-V ve Oxford/AstraZeneca aşıları (AZA-1222) bu sınıfa girmektedir.

3.Mesajcı RNA (mRNA) Aşıları

●mRNA, vücudumuzda doğal olarak üretilen protein sentezinde rol alır.

●Laboratuvarda yapay olarak üretilen mRNAlar tıpkı kendi mRNAlarımız gibi çalışarak virüse karşı bizi uyarmayı amaçlamaktadır.

●Bu moleküller daha sonra kendi moleküllerimiz gibi yıkılarak vücuttan atılırlar.

●Bu aşılar 25 yıldır kanser dâhil pek çok hastalığın tedavisine yönelik olarak kişiye özel immunoterapi yöntemleriyle çalışılan teknolojiye benzer şekilde üretilen aşılardır.

●Bu aşıların en büyük dezavantajı Biontech/Pfizer aşısının (BNT-162b2) -70°Cde, Moderna aşısının (mRNA-1273) -20°Cde saklanabiliyor olmasıdır.

Biontech/Pfizer, Moderna aşıları bu sınıfa girmektedir.

Tıp dünyasının saygın dergilerinde yayınlanan çalışmalarla birlikte bu aşıların güvenirliği, etkinliği ve koruyuculuğu ispatlanmış durumdadır. Aşılanma oranı arttıkça vaka sayılarının azalması, aşı dozlarını tamamlayanların hastane yatışının olmaması da bu durum destekler niteliktedir.

Bugüne kadar COVID-19 aşılarına yönelik gerek yürütülen klinik çalışmalarda gerekse mevcut aşı uygulamalarında ciddi yan etkilere rastlanmadığı, aşılama sonrasında görülen yan etkilerin sıklıkla hafif olduğu belirtilmiştir.

Virüs; mutasyona uğramasıyla, varyantlarının ortaya çıkmasıyla veya gelecekte nasıl değişim gösterirse göstersin, elimizdeki aşı gücüyle yenilmeye mahkumdur.

Normal hayata dönmek için aşı tek seçeneğimizdir.

Tüm Osmaneli halkına aşıya gösterdikleri önem ve ilgi için teşekkür ederim.

Sağlıklı, huzurlu, mutlu günlere…

Uzm. Dr. Erkut Etçioğlu

Kaynaklar

T.C. Sağlık Bakanlığı COVID-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu https://covid19asi.saglik.gov.tr erişim: 11.08.2021

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği https://www.klimik.org.tr erişim:10.08.2021

Karabay O, Dheir H, Yaylacı S. A’dan Z’ye COVID-19. 1. Baskı. Ankara: Akademisyen Yayınevi; 2021